Bu Blogda Ara

24 Kasım 2010 Çarşamba

TÜRKAN SAYLAN'DAN NEFRET EDİYORUZ ÇÜNKÜ?

                              BABA BENİ FUHUŞA GÖNDER(!)

yıl:2001
Yer: Diyarbakır
Yaşını başını almış bir grup ÇYDDli Diyarbakırda tur atıyor. Ve fakir bir ailenin evine misafir oluyorlar. Kısa bir süre sonra evin küçük kızını İstanbula gitmesi için ikna ediyor ve kızı İstanbula götürüyorlar.
Yıl:2003-2004-2005
Yer: Bingöl, Van, Batman
Diyarbakırda ki olayın benzerleri şahitler huzurunda tekrarlanıyor.
Yıl: 2006
Yer: İstanbul-Bakırköy ÇYDD Şubesi
Yaklaşık 30 kişinin bulunduğu aralarında 15e yakın kız öğrencinin de-katıldığı bir toplantı düzenleniyor.
Kürsüde, Ergenekon davasında ismi geçenlerde biri şunları anlatıyor;
Arkadaşlar şuana kadar doğu ve güneydoğudan getirdiğimiz kız öğrenci sayısı 1000i buldu. Bu kızları istediğimiz gibi yetiştirecek, kendi ruhi düşüncelerimizi akıtacak ve onları istediğimiz yere yönlendirebileceğiz diyerek konuşmasını sürdürüyor. Konuşmanın ardından ikram safhasına geçiliyor.
İkram safhasında ÇYDD nin kodaman kız öğrencileri derneğin yeni kazandığı erkek öğrencilerle özel olarak ilgilendiklerini anlamamak için kör olmamız iktiza etmesi gerektiğini anlıyoruz. Tabii bu toplantılar bir yıl boyunca devam ediyor.
Sene başı üniversite öğrenci kayıt döneminde bu kızların içerisinde ve yine onların arkadaşlarından bazılarını İstanbul Üniversitesi Avcılar kampüsünde görüyoruz. Ellerinde Türkan Saylan yurtlarının broşürleri ve kızlı erkekli evlerin ballandıra ballandıra anlatılması artık sıradanlaşan bir olay haline gelmeye başlamış olması
Bu kızların çoğunun güneydoğudan gelen kızlar olduğunu da görünce işin içinde farklı gayelerin olduğunu anlamakla kalmıyor araştırmaya devam ediyoruz.
Yıl: 2007
Yer: Özel bir üniversite kampüsü Saat: 20.00
Üniversitenin daha önceden öğrenciye açılmadığı bir katta, ÇYDD üyelerinin de aralarında bulunduğu bazı kişiler arasında bir toplantı düzenleniyor. Ve hiç ummadığız bir isminde o toplantıda olduğunu görünce, üniversitelerdeki arkadaşlara araştırma yapmaları için haber salıyoruz.
Gelen sonuca da bakıyor ve görüyoruz ki; Üniversite sosyal, eğlence gruplarının çoğusunun başında ÇYYD üyesi öğrencilerinin olduğu ortaya çıkıyor. Bunlara en büyük desteği veren isimlerinde ÇYDD seminerlerine katılan öğretim üyelerinden geldiğini de bir şekilde anlıyoruz.
*
Ergenekon operasyonu başlamadan önce Telaviv-ABD-Ankara üçgenini gezen bir kadın vardı.
Ergenekon ile ilgilenenler muhakkak bu durumdan da haberleri vardır.
Bu kadın hafta da bir Diyarbakır turu yapmakla kalmıyor, bu üç başkente de sürekli uğruyordu. İsmi sonradan Ergenekon operasyonuna karıştı ama iddianamede yer almadı ve fazla gündeme de gelmedi, getirilmedi.
Örgütün Şener Eruygurun da aralarından bulunduğu üst yöneticilerinden biri olmayan bu kadının bir üst yönetimde olduğunu yazarsak yanlış bir öngörü de bulunmuş sayılmayız.
*
Türkan Saylanın kardelenlerinin Ergenekon ile bir bağlantısı olmayacağı yönünde konuşanlara hak vermiyoruz, değiliz.
Çünkü karşılarında eğitim için çalışan bir gruptan söz ediliyor.
Ancak söz edilmesi gereken bir grup daha var.
Kızlarını buraya verip ve sonradan çok değiştiğini, artık bizlerin sözünü dinlemediğini kızlarının İslam dini ile alakalarının kesildiğini ve acılarını ifade eden bir Ebeveyn grubu da var.
Bu yurt ve evlerde kalan sonradan ayrılan birkaç kızla oturup konuşmanızı tavsiye ederim.
Diyorlar ki; Eğitim gönüllüsü Türkan Saylan ismi neden Ergenekona karıştırıldı?
PKKlı öğrencilerine yardım yataklıktan tutuklandığı sadece elde olan bir suçlamadır.
Diğer suçlamaların ne olduğunu üçüncü iddianame açıklandığında herkes gayet net bir şekilde görecek.
PKKlı öğrenciler demişken; ÇYDD derneğine burs için giden öğrencilere ilk tavsiye şudur; Konuşurken şivenin iyice bozuk olmasına dikkat et, güneydoğulu olduğunu anladılar mı, burs garanti.
Öncelikle şunu da bilmek gerekiyor.
Türkan Saylan bir eğitimden ziyade bir dava kadınıdır.
Hastalıklı halinde her ay güneydoğuya gidip gelen, hatta ve hatta günlük vurulması gereken bir iğnesinin ve kullanması gereken bir ilacının olmasına rağmen gitmekten vazgeçmeyen bir kadın ve tutuklanan arkadaşlarına ülkesine hizmet eden arkadaşlardı demesi, belli bir gaye güttüğünün de göstergesidir.
Ve bu hanımefendi sadece ÇYDD ile ön plana çıkmıştır.
Baba beni okula gönder kampanyasıyla tanınan Türkan Saylanın önceki hayatına neden birileri bakmıyor, o da ayrı bir tartışma konusu.
*
İddianamede Neriman Aydına bir kız öğrencinin Karargah evlerinden tutuklanan Teğmenler den birine aşık olduğunu söylemesi üzerine Aydın; Bu işte aşk, maşk olmaz, unut o işleri demesi ve kendi gruplarına Harp okulundan adam toplamak kadın figürünü de kullanması çok önemli bir ayrıntıdır.
Neriman Aydının eski bir ÇYDD çalışanı olduğunu düşündüğünüzde ve Neriman Aydının tutuklanmasından sonra Türkan Saylanın çevresine yakında bize de gelirler demeye başlaması da ayrı bir ilginçlik taşıyor.
Burada çok önemli bir husus daha var ki; Dünya Kiliseler birliğinden cüzide olsa yardım aldıkları.
Sen bir Türksün ve Müslüman-Türk öğrencilere hizmet ediyorsun.
Sana yardım edenler ise Dünya kiliseler birliği ve Ergenekon da adı geçen Mehmet Emin Karamehmet
Dünya kiliseler birliğinin yardım ettiği kurumların başındaa Afrika ve Asyadaki misyoner faaliyeti yapan okullardır. Bu okullara da çok ciddi bir destek sağlanmaktadır.
D-tipi medya diyorlar ki Tijen Mergenin Ergenekon ile ne alakası var.
Aslında çok alakası var.
ÇYDD toplantılarının birinde konuşan yönetici Bu kızları iyi yetiştirecek devletin önemli birimlerine gelmesi için çalışacağız. İyi yerlere gelemeyenlerinde devletin önemli görevlerini yapacak, geleceği olan erkeklerin yanına monte etmeye çalışacak ve onlarla evlenmesi için uğraşacağız.
Çok gariptir Dünya Kilisler Birliğinin burs verdiği misyoner faaliyetlerinde de çoğu kadının bu iş için kullanıldığını görüyorsunuz.
Küçük bir örnek;
Dünyanın en çirkin insanları olarak kabul edilen Aborjinlerin Hıristiyanlığı seçmelerindeki büyük artış.
Peki neden?
Çünkü misyoner faaliyeti için giden kadınların onlarla evlenmesi.
Aborjinlere soruyorlar Neden Hıristiyan oluyorsun?
Cevap; Bizim gibi çirkin bir adamla evlenmeyi tercih eden bu güzel kadına bu ahlakı veren bir dini neden seçmeyeyim.
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Preason Breakda Türk diplomatın karısının derin devlet yöneticisi olmasının basit bir mantığı yoktur.
Yakında hepimizin duyacağı Ergenekon da şahinler ve güvercinler diye iki kanadın olması ve bu iki kanatta kadınların ağırlığının olması da çok önemlidir.
Bürokrat eşlerinin hepsinin örgüt üyesi olduğunu söylemek tamamen saçmalamaktan ibaret olacaktır. Biz böyle bir şey söylemiyoruz. Sadece şunu diyoruz; böyle bir çalışmanın içerisinde olduklarını bilmekte fayda olduğu düşüncesindeyiz.
Anayasa Mahkemesi başkan vekilinin eşinin-Ferda Paksütün- Ergenekon örgüt üyesi olduğu iddiasıda basite indirgenebilecek bir hadise değildir.
Bu açıdan bakıldığında Türkiyede ölen bir devlet yetkilisin ailesine de bakmakta fayda olduğu düşüncesindeyim.
Türkan Saylan hadisesini, çağdaş yaşam romantizmine dökmenin bir mantığı yoktur.
TSK ve MİT raporunda ki Türkan Saylan hakkında yazılanlar da bu doğrultuda bize zaten ışık tutuyor;
Kiliselerin insan ihtiyacını karşılamak,
Ekümenik bilinci geliştirmek,
Diğer ekümenik organizasyonlar ile bağlantı sağlamak,
Yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde ekümenik hareketleri desteklemek...
Soruşturmanın değerlendirilmesi yukarıdaki kriterler ele alınarak da yapılmalıdır.
Tüm bunlardan sonra size desem ki; Emekli bir Orgeneralin eşi de bu güvercinlerin içerisinde yer almış olabilir mi?
Buyurun araştırması ve cevabı bulması da sizden.
***
12.Dalga Ne Zaman Olacaktı?
Pazartesi 12.Dalga oldu, Salı PKK yöneticilerine baskın.
Muhalefet diyor ki, bu neyin nesi.
Ya bu muhalefet bizimle kafa buluyor ya da hakikaten iyi rol kesiyorlar.
Birçok gazeteci, muhabir, yazar 12. dalganın seçimden önce olabileceğini bildiği halde, sırf ortalık karışmasın diye seçim sonrasına bırakıldığını biliyor da, muhalefet yetkilileri bilmiyor mu?
Muhalefetin suçluların yanında yer alan tavrı emin olun ki; Gelecek nesiller için utanç kaynağı olacaktır.
*
Türkan Saylanın PKKlı öğrencilere yardım ettiği ve 12.dalgadan sonra Türkiyede ki PKKya yapılan operasyonlarda durumu önemli bir boyuta getirmiştir.
ATATÜRK ÇOCUKLARINA PORNO* TÜRKAN SAYLAN

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin ilköğretim öğrencilerine dağıttığı
hikaye kitaplarının pornografik içerikli olduğu ortaya çıktı. İlköğretim
Öğrencilerine Pornografik Kitaplar Can Yayınları'ndan çıkan kitaplar
Çağlayan mitinginde yaptığı konuşmanın ardından solda birlik misyonunun
hakemi tayin edilen Türkan Saylan'ın başkanlığını yaptığı ÇYDD'nin "ÇYDD'nin
Atatürk çocuklarına armağanıdır" mührünü taşıyor. 'Öykümü Kim Anlatacak?' ve
'Ödeşmeler' adını taşıyan kitapların içindeki hikayeler, değil çocukların,
yetişkinlerin dahi midesini bulandıracak şekilde müstehcen ifadeler
içeriyor. Şebnem İşigüzel'in yazdığı "Öykümü Kim Anlatacak?" adlı kitapta 8
tane hikaye yer alıyor.

BABA BENİ FUHUŞA GÖNDER(!)

Askeri casusluk soruşturmasından da ÇYDD çıktı. ÇYDD adı daha önce Ergenekon soruşturması kapsamında da gündeme gelmişti. Son iddia çok çarpıcı.
İddiaya göre çete, üst rütbeli subayları ele geçirmek için kullandığı fuhuş tuzağında özellikle ÇYDD'den burslu kızlardan faydalanıyor. Belgelerde, şebekenin fuhuş ve şantaj için kullandığı kadınlara, nasıl ulaştığının da adım adım anlatıldığı ileri sürülüyor. Askeri casusluk ve fuhuş çetesi ile ÇYDD bağlantısını güçlendiren, sadece şüpheliden ele geçen belgeler değil. İddialara göre soruşturmada, çetenin fuhuş elemanı olarak kullandığı iddia edilen 18 kadın askerden 13'ünün ÇYDD'den burs aldığı tespit edildi. ÇYDD ile ilgili bu iddia şaşırtmadı. Ergenekon soruşturması kapsamında da benzer bir bağlantıyı anlatan skandal bir mektup ortaya çıkmıştı. ÇYDD'den ele geçirildiği iddia edilen mektup, "Saygıdeğer Hanım Efendim" hitabıyla başlıyor ve Tuğamiral O.S.K imzası taşıyordu. Mektupta, iddia edilen illegal yapının, genç teğmenleri ağa düşürmek için ÇYDD'den burs alan kızları nasıl kullandığı anlatılıyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder